GüncelManşet

“Yaralılara biber gazı kullananlar yargılansın”

İstanbul: Biber Gazı Yasaklansın İnisiyatifi, bugün İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube binasında, 10 Ekim’de Ankara’da gerçekleştirilecek barış, demokrasi ve emek mitingine yönelik bombalı saldırının hemen ardından polis tarafından alana gaz bombası kullanılmasına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi.

Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şube Eşbaşkanı Selin Top, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu ve İHD’den Hulusi Zeybel’in katılımı ile gerçekleşen basın açıklamasında, “Yaralılara biber gazı kullananlar yargılansın” denildi.

 

“Vuruldular, vurulduk!”

Basın açıklamasını yapan Selin Top, Gezi İsyanı’nda linç edilerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın son sözü olan “Vurmayın öldüm” sözlerini hatırlatarak başladığı konuşmasına şu şekilde devam etti: “Vuruldular, vurulduk! Bu topraklarda barış demenin bedeli, başka bir dünya hayal etmenin bedeli oldukça ağır oldu.

Kimyasal silah olarak kabul edilen biber gazının yasaklanması için çalışmalar yürütürken bu kez aynı biber gazının Ankara’da, onlarca kişinin ölümle perçinleştiği; yüzlerce kişinin ise ağır yaralı olduğu ala sıkıldığını belirten Top, “Tren garında ölüm ve kan yetmemiş olacak ki, bu kin ve nefret dolu senaryoya insanlık dışı bir yaklaşımla bir de biber gazı eklendi” dedi.

Biber gazının zararlı ve ölümcül olarak nitelendirildiğine dikkat çeken Top, Berkin Elvan ve Abdullah Cömert’i de hatırlattı ve “O halde ölümlere ve yaralanmalara sebep olduğu bilinen bu kimyasal silahın, yaşam savaşı verilen bir ortamda, Ankara Garı önündeki katliamın hemen ardından, henüz bombalar patlamışken kullanılması açıkça cana kast etmek olmuyor mu? Katliamı perçinleyen bu tutumun adının nefret suçu olduğunu söylemeye gerek var mı? Maruz kalan insanları o alandan hızla uzaklaşmaya zorlama özelliğindeki bu kimyasal silahın, alanı terk edemeyecek durumda olup ölümle pençeleşen ve son nefesini orada veren yüzü aşkın insana yaşamlarının son saniyelerinde yaşattığı ızdırabın, hızla o alandan uzaklaşmaları imkansız olan yaralıların nefes almalarını zorlaştırarak tedavi süreçlerini ağırlaştırmış olmasının ve ilk yardıma koşan hekim ve sağlık çalışanlarının gazdan etkilenerek ilk yardıma ara vermek zorunda kalmalarının hukuki, insani ve vicdani sorumlularına soruyoruz. Bu insanlıktan kopuşun izahı nedir? Hangi gerekçeyle olursa olsun kolluk kuvvetlerinin bu tutumunun bir izahı bulunmuyor. Kendilerine yönelmiş protestolara karşı bu katliamın sonuçlarını ve vahşetini yok sayarak, plastik sopaları, tekmeleri veya atılan pet şişeleri gerekçe göstererek kullanılan biber gazı, ancak kendi yurttaşlarını ‘düşman’ olarak gören bir devlet anlayışı ile izah edilebilir” dedi.

 

biber gazi ankara 3“Çiçeklerimizi koparabilirler, ama baharın gelişini durduramazlar”

Top, “Bizler bombalarla bu vahşeti yapan ve yaptıranları katil ve cani, yaralıların bulunduğu meydana biber gazı kullanan ve onları kollayanları, insanlık ve vicdan namussuzu olarak ilan ediyoruz” şeklinde devam ettiği konuşmasında sözlerini “Çiçeklerimizi koparabilirler, ama baharın gelişini durduramazlar” şeklinde sonlandırdı.

Basın açıklamasının ardından söz alan Ali Çerkezoğlu, katliamın ardından kullanılan biber gazının doğrudan ölümlere neden olup olmadığı yönündeki sorulara raporun henüz çıkmadığını belirtti ve “Zaten yeterince ölüm var, bir de bundan ölmesi gerekmiyor. Ama ölümcül tabloyu hızlandırıp hızlandırmadığına dair otopsi raporu çıkmadı. Ama bunun en büyük etkisi bu, insanı nefessiz bırakıyor ve boğuyor. Tartışması olarak tespit edilen yaralılar henüz oradayken, biber gazının kullanılmış olmasıdır. Bu hiçbir spekülasyona, yalana yer vermeyecek kadara açık. Bunun olması son nefesini veren insanlara yaşattığı ızdırap, ciddi kanaması olan, nefes alamayan insanlara yaşattığı zorluk insanlık suçudur. Bu ayrıntıların da hiçbir önemi yoktur. Önemli olan o alanda biber gazı kullanılmasıdır” dedi.

Çerkezoğlu, “Bunu yapanlar, uygulayanlar, emir verenlerin yargılanmasını istiyoruz. Katliamdan dolayı yargılanmalılar ama sadece bu nedenle de yargılanmalarını istiyoruz. Başbakandan Cumhurbaşkanına kadar, özel olarak da orada biber gazını kullananların yargılanmasını istiyoruz” diyerek sözlerini sonlandırırken Hulusi Zeybel ise, “Bu baskıcı devlet anlayışının sonucudur” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu